Türk Sorunu…
Türkiye her zaman ki gibi yine olağanüstü günlerden geçiyor.
Hummalı çalışmalar devam ediyor.
Bir tarafta;
Aileler terör örgütünün kaçırdığı çocukları için Diyarbakır’da eylem yapıyor.
Açlık grevine başlayacaklarını açıklıyorlar.
Çalıştaylar yapılıyor.
Birileriyle siyaset adına görüşülüyor . Terör örgütü ele başı olan şahısla siyasi heyet olarak görüşmeler yapılacağı açıklamaları yapılıyor.
Imralı’yla,
BDP’eyle.
Pazarlıklar yapılıyor.
Öbür tarafta;
Güneydoğu’da teröristler yol kesip, kimlik kontrolü yapıyorlar.
Ateş ederek.
Molotof atarak.
Arabaları yakarak.
Halkı,
Askerleri kaçırıyor.
Güvenlik güçleri ise,
Eylem yapan bu teröristlere karşı sadece tazyikli su sıkıp biber gazı kullanıp.
Bol bol anons yapıyorlar.
Ve,
Çaresizce olayları seyrediyorlar.
Bdp-Hdp ise,
Bunu yapan teröristlere,
Ateş eden.
Müdahale eden askerlerin görevden alınması için basın toplantıları düzenleyip hükümete baskı yapıyorlar.
İşte Açılım ‘SAFSATASI’nın ülkeyi getirdiği nokta kısaca bu.
SONUNUN NEREYE VARACAĞI,
SONUÇLARININ NE OLACAĞINI KİMSENİN BİLMEDİĞİ,
Meçhul bir sona doğru,
Bir süreç dolu dizgin işletiliyor.
RESMEN,
Devletle hesaplaşılıyor.
Bir yerlere yaranmak için başka yerler yıkılıyor.
Bu milletin etnik kimlikleriyle,
Genleriyle büyük bir iştahla oynanıyor.
Ve.
Dikkat edilirse,
İşletilen bu süreçte olmayan,
Konuşulmayan tek şey var.
Hassasiyetleri.
İstekleri.
Düşünceleri.
Önemsenmeyen.
Dikkate alınmayan.
Konuşmalarda.
Toplantılarda.
Tartışmalarda.
Adı dahi geçmeyen.
KISACA,
ADAM YERİNE KONULMAYAN
BÜYÜK BIR SESSİZ ve KİMSESİZ KESİM VAR.
TÜRKLER..!
Son Söz;
Bu ülkenin asli ve kurucu sahibi TÜRKLERİ kimse yok sayamaz…!