Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu, yaptığı açıklamalar, gündeme ilişkin görüşleri ve icraatları ile Erzurum’un son yıllarda özlemini çektiği sesi oldu. Yıllarca siyaset yapan ve Anavatan Partisi İl Başkanlığı görevini de uzun yıllar yürüten Terzioğlu, yaptıklarıyla herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Avukatların duruşmalarda türban takmasını destekleyen, Doğubayazıt Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıç’ın şehit edilmesi ile ilgili davayı izleyen ve savcılarla ilgili açıklamalarda bulunan, cezaevinde olay çıkaran PKK’lı militanlara ‘Dağda dökemedikleri kanı cezaevlerinde dökmeye çalışıyorlar’ diye tepki gösteren, Baro’ların siyasi partilerin destekçisi olmayacağını açıklayan, 4. Yargı Paketini’ beklediklerini belirterek, “Tek düşüncemiz özgürlükçü Türkiye’de tutuklu sayısını azaltmaktır” diyen Terzioğlu, son olarak da tutuklu bulunan Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’u Silivri’de ziyaret ederek tesbih hediye etti.

Yaklaşık 6 aydan beri Baro Başkanlığını yürüten Faruk Terzioğlu’nun bu çıkışlarına devam edeceği sanılıyor. Erzurum’dan farklı ses çıkmadığı ileri sürenlere Faruk Terzioğlu bundan sonra da yapacağı önemli açıklamalarla en iyi cevabı verecektir.

İŞTE FARUK TERZİOĞLU’NUN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR

BAŞBUĞ’A ZİYARET

Ergenekon davasında tutuklu olarak yargılanan ve açıklanan savcılık mütalaasında hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, dün Silivri Cezaevi’nde Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu ile görüştü. Baro Başkanı Terzioğlu, Başbuğ’a Oltu Taşı Tesbih hediye etti.
Erzurum Barosu Başkanı Terzioğlu, Başbuğ ile mütalaanın açıklandığı saatlerde yaptığı görüşmeyle ilgili bilgi verdi. Terzioğlu, Başbuğ’un hakkındaki suçlamalarla ilgili olarak, “Bu suçlama onuruma dokunuyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanıyım. Böyle bir silahlı terör örgütü üyeliğiyle suçlanmak tirajikomik bir durum. Hakkımızda verilecek kararı biliyorum. Takdiri Türk Milletine bırakıyorum. Bunun için de savunma yapmayacağım” dediğini belirtti.

4. YARGI PAKETİ

Erzurum Baro Başkanı Avukat Faruk Terzioğlu, TBMM’den çıkacak olan ‘Dördüncü Yargı Paketini’ beklediklerini belirterek, “Tek düşüncemiz özgürlükçü Türkiye’de tutuklu sayısını azaltmaktır” dedi.

Erzurum Güncel- Taleplerinin şu andaki siyasi iktidara karşı bir tavır olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Terzioğlu, “Bizler demokrasinden, insan haklarından, özgürlüklerden yanayız. Biz, sadece uygulamadan kaynaklanan avukatlık ve savunma hakkının yok sayılmasına karşı çıkıyoruz” diye konuştu.

DURUŞMA İZLEDİ
Erzurum 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Doğubayazıt Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıç’ın şehit edilmesi ile ilgili davada TMK 10. madde ile Yetkili Cumhuriyet Savcısı Yusuf Eraslan, katil zanlısı Barış Batur’un İran’a kaçmasına yardımcı olan 4 sanık hakkında müebbet hapis istemiyle mütalaa verdi.

1001 HATİM DUASI YAPILDI

Duruşmayı Erzurum Barosu Başkanı Avukat Faruk Terzioğlu’da izledi. Mahkeme Başkanı Mustafa Kahya’dan izin isteyen Baro Başkanı Terzioğlu, adil yargılama çerçevesinde özgürlükçü yargılama adına mahkemenin görev yaptığını ifade ederek,”Sayın mahkeme son derece adil, son derece temel hak ve özgürlükler kapsamında özgür savunma ortamını temin ediyorsunuz. Özgür bir ortamda mahkeme adaleti tecelli etme adına hassasiyet içeresin de olduğunu gördüm. Bir Cumhuriyet Savcısının katledilmesini şiddetle kınıyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Suça karışan bu insanların savunma kutsallığı burada ortaya çıkıyor. Kim olursa olsun suçu ne olursa olsun, her insanın savunma hakkı var. Cumhuriyet Savcısının öldürülmesinin etkisinde kalmaksızın, adil, saygılı, görevini iyi bir şekilde yerine getirmesi, hakikaten hukuk adına, Türkiye’de adaletin tecellisi adına bu kadar hassasiyet gösteren hakimlerimizle gurur duyuyorum” dedi.

TÜRBANLI AVUKATMARA SAHİP ÇIKTI

Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu, gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmede, anayasal süreçte her hal ve şartlarda uzlaşma sağlanması gerektiğini söyledi.
Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu sabah kahvaltısında basın mensupları ile bir araya geldi. Gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulunan Baro Başkanı Terzioğlu, türbanlı avukatların duruşmalara katılması, avukatlara yönelik operasyonlar ve anayasal süreçle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Ülkemizde yıllardan beri bir problem olarak görülen bazıları tarafından rejime karşı başkaldırı olarak değerlendirilen başörtülü avukatların problemini dile getiren Başkan Terzioğlu, “Danıştay uygulaması olarak başörtülü avukatların duruşmalara katılmasına izin verildi. Bu sorunun bugün çözüm noktasına gelmiş olmasını Erzurum barosu avukatları olarak ve 18 bölgenin baro başkanlıklarının kararıyla Danıştay’ın vermiş olduğu kararı destekledik. Biz bu meseleyi bir rejim meselesi olarak görmüyoruz. Bu bir inanç temel ve hak özgürlükler kapsamında bir inanç meselesi olarak değerlendiriyoruz. Türbanın rejime başkaldırının sembolü olduğuna inanmıyoruz” dedi.

CEZAEVİ OLAYLARI

Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu ise, konuşmasında cezaevlerinde başlatılan açlık grevine değindi. Terzioğlu, “Bir şey söylemek istiyorum. Ne olursa olsun bu açlık grevlerinin temelinde temel hak ve özgürlükler, insan hakları ihlalleri yok. Bu sadece terör örgütünün dağda dökemediği kanı, kışın cezaevlerinde dökme gayretinden başka bir şey değildir. Erzurum Barosu her zaman devletinin, milletinin yanında vatan, milletin bölünmezliği içerisinde Cumhuriyet’in temel niteliklerine duyarlı baro olmuştur. Böyle gelmiştir, böyle gidecektir” dedi.

NE ARKA NE ÖN BAHÇEYİZ

Baro Başkanı Terzioğlu, şöyle dedi:
“Bizim meslek endişelerimiz var. Bunun ötesinde Baro etkin ve saygın bir şekilde kamuoyunun beklentilerine cevap verecek bir yapılanma göstermesi gerektiğine inanıyorum. Sadece Baro avukatların kendi mesleki sorunlarının çözüm yeri değildir, böyle görülmemeli. Barolar, kamu kurumu niteliğinde sivil toplum örgütleridir. Sivil toplum örgütünün sorumluluğu fonksiyonu neyse bunu en iyi şekilde yerine getirecek olanlardan biri de Barolardır. Yanlış bir algılama, uygulama ve gelenek var. Barolar herhangi bir partinin siyasi düşüncenin ne yandaşı ne de karşıtı olmalıdır. Herhangi bir siyasi partinin ne ön bahçesi olmalıdır ne de arka bahçesi olmalıdır.”