Bir üniversitemiz vardı,
Şimdi 2.bir üniversitemiz daha oldu.
Erzurum Teknik Üniversite de 2012-2013 Eğitim ve Öğretim yılına başlamış oldu.
Rektör Prof. Dr. Muammer Yaylalı ve ekibinin gece gündüz demeden çalışmaları yeni kurulan üniversiteyi bir noktaya taşımış oldu.
ETÜ bu yıl 450 öğrenci ile eğitim ve öğretim yılına merhaba dedi.
*
Büyüyen ve gelişen şehirlerin olmazsa olmazıdır üniversiteler.
Bu pencereden baktığımızda Erzurum gibi şehirlerin omurgası konumundadır üniversiteler.
Şehrin gelişmesine,
Kültür hayatına,
Toplumun hizmet alanlarındaki başarısını artırmakta önemli görevler yaparlar.
ETÜ’nün Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı’da konuşmasında altını çizdiği cümlelerinden birisiydi topluma hizmet etmek.
Prof. Dr. Muammer Yaylalı üniversitenin açılış töreninde alışılmışın dışında konuştu.
Mevlana tarzı mesajlar verdi.
İnsandan bahsetti,
ETÜ’nün hedefini bir cümle ile ifade etti.
Yaylalı hoca, ‘Hedeflerimizle alakalı olarak tek cümleyle şunu ifade etmek isterim ki; temel gayemiz ETÜ’nün eğitim, araştırma ve topluma hizmet alanlarındaki başarısını artırmak ve ülkemize yetiştireceğimiz güzide insanlarla hizmet etmek olacaktır’
*
Hoca önüne önemli bir hedef koymuş.
Çiçeği burnundaki bir üniversite için bence önemli bir başlangıçtır.
Halis niyettir…
Hani derler ya;
‘Niyetin halis olsun, gerisi gelir’ diye.
*
Üniversitelerin gelişmesi,
Önemli başarılara imza atması,
İyi beyinler yetiştirmesi şehir açısından da çok önemlidir.
Atatürk Üniversitesi bu başarıyı yakalamıştır,
Üniversite kuran üniversite unvanını elde etmiştir,
Şimdi sıra Teknik üniversitededir.
İnanıyorum ki çok kısa bir zaman içerisinde ETÜ’de kendinden söz ettirecek başarılara
İmza atacaktır.
İyi beyinler,
İyi isimler çıkacaktır bu üniversiteden de….
*
Ekonomisi sanayiye,
İleri tarım ve hayvancılığa dayanmayan şehirler için üniversiteler çok önemli kaynaktır.
Bu açıdan baktığınızda Erzurum için üniversite bir veli nimettir.
Bir başka ifadeyle bacasız fabrikalardır.
Mesela Atatürk Üniversitesini çıkarsanız Erzurum nasıl bir şehir olurdu?
Göç’ün vurduğu bir şehir, şehir olabilir miydi?
Şehir hüviyetinden bahsedilebilir miydi?
Bakın şimdi 2. bir üniversite daha kazanmış oldu Erzurum.
Yarın öbürsü gün özel üniversitelerde gelecek,
Ne olacak o zaman?
Erzurum kimliğine ‘Üniversiteler şehri’ yazılmış olacak.
*
Bu açıdan ETÜ’nün başarısı şehrin başarısı olacak,
ETÜ’nün gelişmesi,
Büyümesi,
Başarılara imza atması şehrin itibarı olacaktır.
ETÜ’nün çalışkan ve gayretli Rektörü işte bütün bu öğeleri bilen ve adımlarını ona göre atan biri.
Yani sık eleyen sık dokuyan bir anlayışa sahip.
Kuruluş aşamasından bugüne kadar çalışmalarından haberdarız.
Attığı adımların ne denli sağlam olduğunu bilenlerdeniz.
‘Geç kalındı, bilmem falanca üniversite öğrenci aldı, siz ne yapıyorsunuz’ gibi ortaya atılan dedikodulara kulak asmamış,
‘Ben üniversite kuruyorum, burası boyahane atölyesi değil ki fırçayı batırıp çıkarasın’ diyerek yaptığı işin ehemmiyetini anlatan bir bilim adamının elinden geçiyor ETÜ.
Aceleye getirmeden,
Zamanında gerekli adımları atmıştır Yaylalı Hoca…
Hani bizde bir söz vardır ya;
‘Yiğidi öldür ama hakkını yeme’
İşte bizim yaptığımızda odur.
*
ETÜ’nün açılışında güzel bir konuşmada Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk yaptı.
Sayın vali güzel konuşan biri.
Yerine ve zamanına göre iyi ifadeler kullanan,
Devlet adamı niteliği taşıyan biri.
Sayın Vali ‘Genişleyen değil, derinleşen bir üniversite olsun, Türkiye’de değil dünya üniversiteleri arasına giren üniversite olsun’
Sayın valinin bu cümlelerine katılmamak mümkün değil.
İşte üniversitelerimizin önündeki en büyük hedef bu olsun…
Başka söze de gerek yok…