BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyanet’in Türkiye’de bütün inançları devlet tekeline aldığını savunarak, “Kesinlikle kaldırılması gerektiğini savunuyoruz. Bırakın anayasal kurum olmaktan çıkarılmasını, böyle bir kurumun gereksiz olduğunu düşünüyoruz” dedi.
BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gülten Kışanak partileri tarafından Taksim Hill Otel‘de düzenlenen “Marmara Bölgesi Alevi Diyalog Toplantısı”na katıldı. Toplantıda konuşan Demirtaş, hiçbir inancın diğerine üstünlüğünün olamayacağını belirterek, “Hiçbir inancın diğer inancı hor görme, diğer inancın sınırlarını tespit etme gibi bir hakkı, hukuku asla olamaz. Türkiye gibi çok kültürlü, çok inançlı bir yapıda bunu zorlamak, bunu dayatmak, bu tekçiliği dayatmak bütün sorunların temelidir. Bu bakış açısı değişmediği müddetçe de maalesef ki sorunların çözümünde mesafe kat edemiyoruz” dedi.
Konuşmasında Diyanet’i eleştiren Demirtaş, “Aleviler nerede ibadet yapacaklarını, nerede dua edeceklerini, ibadetlerini nasıl yapacaklarını Diyanet’e mi soracaklar? Hele hele Diyanet gibi bir kurumun Türkiye’de bütün inançları Sünni inancı dahil olmak üzere bütün inançları devlet tekeline alan, devletleştiren, kendini neredeyse dinin tek sahibi olarak gören bir kurum olduğu için kesinlikle kaldırılması gerektiğini savunuyoruz. Bırakın anayasal kurum olmaktan çıkarılmasını, böyle bir kurumun gereksiz olduğunu düşünüyoruz. Ben buradan Başbakan’a sormak istiyorum; siz Alevi yurttaşlarından vergi almıyor musunuz? Alevi yurttaşlar vergi veriyorsa, sen o vergileri sadece camiye harcayamazsın. Alevi yurttaşlar vergi verirken eşitse, senkamusal hizmet yaparken de onlara eşit davranmak zorundasın. ‘Cemevi benim ibadethanemdir’ diyorsa bunu kabul etmek zorundasın. Bütün yurttaşlardan topladığın parayla tek bir mezhebe para harcayamazsın. Bu anayasal suçtur. Böyle bir hakkınız olamaz” diye konuştu.
Demirtaş, Türkiye’deki bütün inançların, kimliklerin, bütün ezilenlerin ortak demokrasi taleplerinin, Türkiye demokrasisini güçlendireceğini ifade ederek, “Alevi toplumu da eskiye kıyasla çok daha örgütlü bir toplumdur. Hiçbir partinin arka bahçesi, şuyu buyu olamayacak kadar örgütlü, bilinçli bir toplumdur. Alevi toplumunun örgütlülüğü arttıkça, kendi içindeki dayanışması arttıkça tek başına Türkiye’de demokrasinin öncü gücü haline gelebilecek, lokomotifi haline gelebilecek bir muazzam potansiyele sahiptir. Hiçbir arkadaşımızdan, hiçbir Alevi toplumundan, örgütünden, kurumundan, şahsiyetinden oy istemek için partimizi onlara tanıtmak için burada değiliz. Biz onların isteklerini, siyasete yön verme arzularını, beklentilerini, eleştirilerini yinelemek için buradayız. Alevi toplumu kime nasıl oy vereceğini, siyasette nasıl etkili olabileceğini bilebilecek kadar bilinçli bir toplumdur. Buna inandığımız için Alevi toplumuna bu yönlü güvendiğimiz için, kuru propagandaya kulak asmayacak, gereksiz partizan yaklaşımlar yerine işin esasına inerek sorunlarımızı hep birlikte nasıl çözebiliriz tartışmasını yürütmek için bu toplantıyı gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.