Son günlerde ekonomi haberlerinde söze hep aynı cümle ile başlıyoruz. Artan maliyetler, yükselen enflasyon…

İğneden ipliğe neredeyse her gün zam geliyor. Bir gün önce gördüğünüz etiket fiyatlarını ertesi gün görme şansınız olmuyor.

Elbette ekonomi en çok temel gıda maddeleri üzerinden yürüyor ama diğer sektörlerde yaşanan artışlar da temel gıdayı aratmıyor.

Çarşı pazarın nabzı saati saatini tutmuyor. Geçen yıl 30 liraya aldığınız bir ürünün fiyatı günümüzde on kat artmış. Seyyar satıcıların elinde 5 TL’ye satılan bir çorap bugün 50 TL olmuş. Varın diğer kalemleri siz hesap edin…

***

Enerji maliyetlerinin tavan yaptığı bir dönemde kimse sudan ucuz bir şey beklemiyor. Ancak fiyatlar kadar fırsatçıların da sayısının arttığı bir gerçek.  Maliyetlere direnen de var yüzde yüzün üzerinde kazanan da…

Gün tasarruf günü arabasını değiştirmek isteyen sanayinin, yeni bir ayakkabı almak isteyen ise ayakkabı tamircisinin yolunu tutuyor. Vatandaş artık ayağını yorganına göre uzatıyor. Her şeyden tasarruf etmek mümkün ancak ekmekten tasarruf imkansız…

***

Erzurum’da 4 TL’den satılan 200 gr. ekmeğin fiyatı, bazı illere göre daha makul. Ancak buna rağmen dar gelirlinin aylık ekmek ihtiyacı toplamda ciddi bir rakam ediyor. Hane sayısı yüksek olanların imdadına ise asırlık geleneklerimiz yetişiyor.

İl başkanlarına tırpan!

Osmanlı’dan günümüze miras kalan ‘askıda ekmek’ uygulamasından bahsediyorum. Uzun zamandır Erzurum’da yaşatılan bu geleneği ülke geneline yayan ise Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli oldu. Bahçeli’nin girişimleriyle pandemi döneminde askıda ekmek uygulaması, fakirin fukaranın tutunduğu dal oldu.

O dönem asgari ücretle geçinenler bile haftada bir dahi olsa uygulamaya destek verdi. Öyle ki oran yüzde yüzlere ulaştı.

***

Gazetenin günlük haber toplantısında zamların ardından askıda ekmek uygulamasının son durumuna bakalım dedik. Yaptığımız araştırmada talebin kent genelinde yüzde 20 oranında bazı fırınlarda ise yüzde 50’lere kadar düştüğünü gördük.

Uygulamadan faydalanan kesimin yarıya yakını artık evine ekmek götüremiyor. Fırıncılar Odası ortaya çıkan bu durum için, ‘esnafımız zaman zaman maliyeti kendi karşılıyor’ diyor ama fırıncının üzerindeki yükte az değil. Maliyetlerin tavan yaptığı dönemde fırıncı cebinden bu kadarını nereye kadar finanse edecek?

Dün ‘bir ekmekte benden olsun’ diyen asgari ücretlinin bile ihtiyaçlı hale geldiği bu ortamda, askıdan düşen ekmek için yeni bir formül bulunması şart…