Muhalefetin Erzurum’daki tek milletvekili olan Oktay Öztürk ile önce mecliste, ardından da MHP Genel Merkezi’ndeki odasında bir araya geldik. 10. Olağan Büyük Kurultay’ın ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı görevine getirilen Milletvekili Öztürk ile doğalgaz indirimi için kanun teklifi, yeni Anayasa çalışması ve İmralı görüşme sürecinde yaşananları mercek altına aldık. Sık sık seçmen tarafından eleştirilen Öztürk,  samimi itiraflarda bulundu.

Siz uzun yıllar önce bir kez daha Erzurum’u temsil etme imkanı bulmuştunuz. Şuanda tek muhalefet milletvekili sizsiniz? Ancak şehrin sorunlarıyla çok ilgilenmediğiniz yönünde iddialar var. Ne diyorsunuz bu duruma?

Erzurum Türkiye’de çok önemli iller sıralamasında bir Büyükşehir. O ili temsil etmek büyük onur. Seçmenin her sözü benim için çok önemli. Ancak bu soruya katılmıyorum. Çünkü iktidarın milletvekili değilseniz sizin çalışmalarınızı ancak kendinizin anlattığı kadar bilinir. Bugüne kadar Erzurum’un her sorunu TBMM’ye taşınmıştır. Bu kimi zaman soru önergesi olmuş kimi zaman da bizzat kişisel çalışmalarımız neticesinde sorunun çözümü bulunmuştur. Tabi basın bize yeteri kadar yer vermediği için kamuoyunun her şeyden bilgisi olamamıştır. Her ay üç defa Erzurum’a gelirim. Pasinler ilçemizin patates problemi oldu. Benden başka hiçkimse gündeme getirmedi. Aşkale’de 5 vatandaşımız boğularak can verdi, benden başka kimse Başbakan’a sormadı. Ben tek olmanın sıkıntısını yaşıyorum. Bazen yetişemiyor olabirim ama inanın en ücra köyde yaşayan vatandaşımızda bile telefon numaram vardır. Yolu kapansa beni ararlar. Defalarca bu konuda İl Özel İdaresi Genel Sekreteri’ni aramışlığım vardır.      

Meclise doğalgaz indirimi için bir kanun teklifi verdiniz? Bu teklife İktidarın Doğu milletvekilleri destek verir mi sizce?

Bu konu bizim için çok önemlidir. Erzurum ile Ankara aynı rakamlara doğalgaz kullanıyor. Erzurum 6 ay kış yaşıyor ve hava sıcaklığı eksi 30’lara kadar düşüyor. Biz istiyoruz ki, sadece Erzurum değil tüm Doğu, uygun fiyata doğalgaz kullansın. Bunun için çare ararken biz iktidara bir pencere, bir çıkış yolu bulduk. Katma Değer Vergisi’nin (KDV) 3065 Sayılı 6. Bölüm 17 / 2. Maddesi’ne bir hüküm eklemek suretiyle ‘3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 19 / 1. Maddesi gereğince yasal bir zorunluluktur’ dedik. Yani vatandaşın anlayacağı bir dile çevirecek olursak; bahsettiğimiz maddelere ekleme yapabilirsek vatandaşın doğalgaza ödediği vergi oranı inecek. Böylece kabarık faturalar aşağı çekilmiş olacak. İktidar milletvekillerinin tamamı destek vermeli bu konuya. Hatta bunu kendileri yapsın. Bizim adımızın olup olmaması da önemli değil, yeter ki vatandaş sıkıntıdan kurtulsun. 

Siz Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda görev alıyorsunuz. Aylardır tüm mesainizi bu komisyonun çalışmalarına harcıyorsunuz? Şuanda bu çalışmalar ne durumda?

Biz, Milliyetçi Hareket Partisi olarak milletimizin yararına her ne çalışma yapılacaksa kayıtsız bir şekilde İktidara destek verdik. Sivil Anayasa’da bunlardan biri… Yoğun bir çalışma temposundayız. Her maddeyi kılı kırk yararak inceliyoruz. Toplumsal mutabakatla çıkacak olan bu yeni Anayasa’da, Türkiye’nin hak ve özgürlükler noktasındaki temel taşlarının zedelenmesini istemiyoruz. Ulus olmanın yegane temeli yaşadığınız ülkede vatan bilincini oluşturmak ve o ülkenin hukukla korunmasını sağlamaktır. Bu nedenle yeni Anayasa  günümüz şartlarına cevap vermeli ve ileride bugünkü Anayasa gibi dar kalıp içinde kalmamalıdır. Üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız. O sorumluluğun hakkını vermeye çalışıyoruz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Anayasa çalışmalarında giderek umudumu kaybediyorum. Gerekirse bizim düzenleme yaptığımız o 26 madde ile idare ederiz”  açıklamasını nasıl yorumluyorsunuz?

Bu nasıl zihniyet!

AKP ne dedi? Toplumun her katmanı ve tüm siyasi partilerin katılımı görüşü ve mütabakatı ile yeni bir Anayasa hazırlanacak. Biz de kapılarımızı sonuna kadar açtık ve çalışıyoruz. Başbakan kafasındaki maddeleri bir açıklasın bilelim. Başbakan kendi istediği Anayasa’yı çıkarmak istiyor. Bu açıklamadan şunu anlıyoruz ki, bizi göstermelik olarak olayın içine kattılar. Birkaç madde bizden birkaç madde diğerlerinden alıp kafalarındaki Anayasa’ yı çıkaracaklar. Ancak biz böyle bir duruma müsaade etmeyiz. Hassasiyetimiz bellidir. Ülkeyi bölüp parçalayacak hiçbir madde bu meclisten geçemez.

Önceki süreçte Meclis’te anadilde savunma ve mahkumlara eşleri ile görüşmeye imkan tanıyan tasarı kabul edildi. MHP ve BDP arasındaki tartışma kavgaya dönüştü. Sizin konuşmanızda güne damgasını vurmuştu. Neler oluyor ülkede?

PKK’lı teröristlerin isteklerine cevap verilmeye çalışıldığını belirterek, ‘Mevcut düzenlemede zaten Türkçe dışında savunma yapabilme imkanı var. Yasal düzenlemeler varken hukuken bu tasarı gereksiz ve anlamsızdır’ dedik. Tasarının terörle mücadele etmeyip müzakere etme acziyetine düşen Hükümetin çaresizlik halinin dışa vurumuydu. Cezaevindeki bazı tutukluların ana dilde savunma talebiyle açlık grevine başlaması ve BDP’nin destek vermesi manidardır. Terör örgütü mensuplarının ana dilde savunma gibi sadece Kürtçe savunma talepleri hak talebi değil etnik imtiyaz talebidir. AKP bölücülerin oyuncağı haline gelmiştir. Cinayet örgütü PKK, AKP’den ne istediyse almıştır. Kazandıkça vurmaya devam etmiştir. Tasarı, Oslo’da verilen sözlerden birini daha tutma meselesidir. Bunlar yeni bir millet yeni bir devlet inşa etmeye çalışıyorlar. Neymiş efendim, Kürtçe savunma vereceklermiş. Hepsi hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerini bitirmişler. Gayet iyi Türkçe konuşabildikleri halde, Kürtçe konuşmak istiyorlarmış. Bu ne keyfiyet? Hiçbir uluslararası metinlerde böyle bir tanım yok. Şimdi Lozan Antlaşması’nın 39 ila 45. maddeler aralığındaki azınlıklar ibaresi ile haysiyetsizlik yapıyorlar. Hiçbir Müslüman topluluğu azınlık değildir. BDP’nin arkasında AKP vardır. Bu olayları masum gösterip yeni bir millet ve Devlet içinde Devlet yaratıyorlar. Yaşananlar ülkeyi her gün karanlığa götürüyor.

Sorularımıza hiç düşünmeden cevap veren Oktay Öztürk, ‘Milletvekili olduğum günden beri ilk kez bir Erzurum medyasının bir temsilcisi beni ziyaret etti’ deyip memnuniyetini dile getiriyor. Ve sohbetimiz bir Ankara akşamına doğru son buluyor.