Ne anlatıyor bu adam… Ne anlatıyor iki haftadır… Urban dedi durdu… ‘’What is Urban’’ diye sordu yetmedi, ‘’Who is Urban’’ diye sordu yetmedi, ‘’Why is Urban’’ diye sordu yetmedi ve şimdi başka bir şekilde soruyor ‘’ bize urban gerekli mi’’ diye…
Urban, ezelde başlayan ve ebede kadar sürecek olan bir ayrımın müşahhas halidir. Urban, batılı olanın başarılı olacağı algısını toplumumuza vaaz eden simgesel bir kelimedir. Bunu bir süredir yazılarımızda çeşitli biçimlerde anlattık.
Urban haçlı dünyasını ilk defa bir araya getiren, güçlü bir Papa, güçlü bir hatip, etkili bir idareci, ikna edici bir kimlikti. Urban, daha sonraları İstanbul’un fethinde Macar top dökücüsü olan kişinin de adıydı. Ve İstanbul’un fethinde bu top dökücüsünün büyük katkısı olmuştur. Fatih’in tasarladığı Şahi topunun dökümünde bu ustanın ciddi katkısı olduğu anlatılır. Ancak şimdi şunu sorma vakti geldi diye düşünüyorum. İstanbul’un fethi için gerekli olan Fatih ve hocası Akşemseddin miydi, yoksa Urban mıydı? Yeni bir İstanbul feth edilecek olsaydı, hangisine muhtaç olurduk? İşte bu karmaşa bizi bir ihmale esir ediyor artık. Denklemiyle oynanan bu süreçte yer alan aldatmaca tam da bu şekilde bir soruyla ortaya çıkıyor. Hangisine muhtacız?
Filmler yapıldı İstanbul’un fethi için. Filmlerde ne Akşemseddin var oldu, ne de Akşemseddince dualar… Ne fatihin ilmi, birikimi, aldığı eğitim var ne de Akşemseddin ile Fatih’in muhabbeti… İstanbul’un fethini bir Urban’ın etrafında dönen ve onu ikna edenin kazanacağı bir savaş haline getiren zihniyete sormak lazım; ‘’Bugün bir İstanbul olsa, feth edilmeyi bekleyen, hangisine muhtacız’’. Evet bizim ihtiyacımız olan Fatih gibi liderler, Akşemseddin gibi münevverlerdir… Bize Urban gerekmemiştir hiçbir zaman. Urban’ınız sizin olsun. Bizi medeniyetimize kör edecek olan zehirli elmalar sizin olsun. Bizim irem bağlarımız var, asel denizlerimiz var, amber kokan bahçeler bize yeter. Uzak durun göğümüzden…
Haçlı dünyasının simgeselleştirdiği kelimelerle uyuşturulduğumuzu, aldatılmaya çalışıldığımızı unutmayalım. Bize ötelerden de ötelerde kavrulmuş pişmiş dualar gelsin… Bize birikimiyle, vizyonuyla binlerce yıl öncesinden de haberdar Fatih gibi liderler gelsin…
Evet Fatih birikimliydi, biliyordu, okumuştu. Binlerce yıl önce uygulanmış bir taktiği
bilmeseydi, haberdar olmasaydı karadan gemileri geçirme fikri de olmayacaktı. Evet ötelerden de ötelerde pişirilmiş dualarla Fatih’e dirayet veren Akşemseddin olmasaydı kararlılık hali erken dağılacaktı. Bizim bugün ihtiyacımız olan böyle bir Fatih, böyle bir Akşemseddin…
Yakın zaman önce İstanbul’un fethini anlatan bir film yayınlandı. Noel baba gibi bir kılıkla Akşemseddin izletildi bu millete… Konuşurken bile tükürükleri etrafa saçılan bir adam profili çıkarıldı karşımıza. Münevver şöyle dursun lakayt bir yaşlı bunak figürü yansıtıldı. Ecdadımız bunlardan keşke haberdar olmasa…
Bununla beraber bir Urban figürü ön plana çıkarıldı ki Bizans bir yandan Osmanlı bir yandan peşine düşmüş, onu elde eden İstanbul’u elde edecekmiş gibi bir hava estirildi filmde. Bir top dökücüsü bu kadar mı kıymetlidir. Şahi topunu tasarlayandan da daha kıymetliymiş gibi borazanlarla filmde bu yalan abartıldı da abartıldı… Bu da yetmemiş gibi Ulubatlı Hasan adlı hayal mi gerçek mi belli olmayan bir kahraman yaşadığı bir aşk hikayesiyle ön plana çıkarılıp, batılı bir delikanlı tipine çevirdiler.
Kim bu hileli görselliği tasarlıyor sizce… Bu filmlerle adeta deniliyor ki ; ‘’ İstanbul’u siz doğulular alamazdınız, alamazsınız da… Alsa alsa ancak bir batılı Urban’ın katkısı ve desteği ile alabilirdiniz, öyle de aldınız. Sizin kahramanlarınız aşk meşk peşinde koşar, bizimkiler ise bilim adamı gibi başarıyı tasarlar. Sizin komutanınız Fatih bile olsa bizim top dökücümüz olmadan hiç bir işe yarayamaz, hiç bir işi başaramaz.’’ Batı dünyası işte bu filmlerle böyle bir mesajı verdi ve veriyor.
Hadi ordan…
Fatih’siz bir İstanbul alınamazdı..Fatihsiz bir Urban manasızdır. Fatihlerimiz için top dökücüsü yüzlerce binlerce var. Fatih için Akşemseddin’dir hükmü hikmetiyle verebilen. Bize bu filmlerle böylesine bir sihir yapabilen batı dünyası ve uşakları, bugün birçok yerde birçok alanda bu hileli görselleri kullanmaktadır. Oyuna gelmemeliyiz. Çünkü bizim Urbanlara ihtiyacımız yok. Hiç bir zaman da olmadı.
Rabbim Fatihlerimizi ve Akşemseddinlerimizi eksik etmesin…
Âmin…