Sıcak Para…
Sıcak para nedir..?
Faiz almak, borsada para kazanmak için bir ülkeye “hızla giren, hızla çıkan” paradır.
Ne kadar ve ne zaman geleceği, çıkacağı belli değildir.
Kontrol etmek mümkün değildir.
Büyük ölçüde sıcak para-döviz- girince ülkede döviz fiyatını düşürür.
Düşük fiyatlı döviz, ithalatı artırır.
İhracatı yani ÜRETİMİ düşürür.
Bu durum,
Döviz açığını yani cari açığı büyütür.
Ülkeye faiz için, borsada kazanmak için fazla döviz girince,
Bu dövizler ülkenin alın teri karşılığı ortaya çıkan gelirine eklenir ve harcanır.
Yani,
İnsanlar gelirinden fazla harcama şansı elde eder.
Ülke SAHTE bir şekilde BÜYÜMÜŞ görünür.
Sıcak para ülkemizi ve insanlarımızı,
ÜRETEN değil çılgınca TÜKETEN,
Kısa yoldan “köşe dönmeci” bir toplum durumuna sokmuştur.
Türkiye,
Sıcak paraya kapıları kapatabilecek durumda değil.
Çünkü;
Döviz gelirimiz,giderimizi karşılamıyor.
2012’nin ilk 9 ayında,
İhracat gelirimiz yaklaşık olarak 92 milyar dolar.
İthalat giderimiz ise yaklaşık 175 milyar dolar.
Dış ticaret açığımız 65 Milyar dolar.
Bu açıktan turizm, özelleştirme vs. gelirleri düştüğümüzde
Yaklaşık olarak CARİ açığımız 35-40 milyar dolarlar seviyesinde oluşuyor.
Bu açık nasıl ve ne ile kapanacak..?
Türkiye bu durumda mecburen faize,bonoya ve borsaya gelen dövize kapılarını açmak durumunda kalıyor.
Yani SICAK PARA’ya…
Peki;
Bu sıcak para neden geliyor..?
Tabii ki para kazanmak için geliyor.
Yani ülkemize bono,faiz yada borsa için gelen sıcak para,
DOLAR BAZINDA en iyimser rakamlarla %30 seviyesinde GELİR elde ediliyor.
Ülkemiz dışına giden,buhar olan bu para kimin..?
Fakirin fukaranın,dar gelirlinin.
Bu para dışarı çıkarken tabiri caizse “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını..”alıp gidiyor.
Bu durum;
Türkiye’yi “soyup soğana çeviren” cinsinden MODERN bir soygundur..!
Bu soygun on yıllardır devam etmektedir.
Bu soyguna DUR demeye gücümüz maalesef ki yoktur.
Ülkemiz şu anda sıcak para cenneti durumundadır.
Türkiye ekonomisi sıcak para ile ayakta durmaktadır.
Düşünmek dahi istemiyorum.
Amma;
Bu sıcak paranın Türkiye’den kaçtığını düşünün,
Ülke 2000 krizinden daha beter olur.
Giderken;
Ülkeyi YAKAR KAVURUR perişan eder..!
Bunlar Türkiye gerçekleridir.
Son söz;
Bir ülkenin Siyasi Bağımsızlığı için,önce EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜNÜ kazanmış olması gerekir..!
Atatürk’e iftiralar…
Mezalim mi, Soykırım mı.?
Avrupa Yakası Erzurum Dernekleri Birliği…
Sen, ben yok. Biz var…
Terörizm…
Bir nesil heba oluyor…
Dolar fren tutmuyor…
hocam harika bi yazi, cok net ve herkesimin anlayacagi seviyede yazmissimiz, elinize saglik!