Ne güzel memleket…
Kasım ayının ikinci haftasına girmek üzereyiz, Allah nazardan saklasın mevsim normallerinin çok çok üstünde günler yaşıyoruz.
Gün içerinde 15-16 derece sıcak hava bu mevsimde az rastlanır. Neredeyse ceketi çıkaracağız güneşte yürürken. Yani dışarda oturanlar, özellikle terası olan mekanlarda sabah kahvaltısı yapanları görmek mümkün.
Gece bu durum değişiyor. Eksi 2-4 arasında sıcaklık olduğu belirtiliyor. Bu da mevsime göre yüksek değil elbet.
Allaha şükürler olsun, havaların güzel gitmesi başta inşaat sekrötü olmak üzere tarım dahil bir çok alanda işlerin devam etmesine vesile oldu.
Geçen sene böyle bir mevsim yaşamadık. Son 10 yılda 2010 yılında ilk kez bu kadar havalar güzel gitmişti. 2010 yılının ilk karı 2011 yılının 26 ocağında yağmıştı. 2011 Kış Oyunları’nın başlama günü akşam yağdı kar şehre.
O zamanda dedik ki; ‘Ya Erzurum’da havalar bu kadar güzel olurda, kış ve dondurucu mevsim ocak-şubat ayına sıkışırsa, daha niye terkedelim Erzurum’u. Ne güzel memleket’.
Kış soğuk ve uzun geçiyor memleketimizde. En az 5 ay resmen çile çekiyoruz. Darlanıyoruz ciddi ciddi.
Ama işte havalar böyle güneşli, karsız, çamursuz, buzsuz geçerse bizimde canımız fazla yanmaz. Her defasında kötüleyip durmayız bu güzel kentimizi. Sabah güzel ve parlak bir güneşle uyandığınızda içiniz açılıyor, işinize insanlara daha bir güzel bakıyorsunuz.
Şimdi anlıyoruz batıda yaşayanların neden bizden daha fazla gülümsediklerini. İşte mevsimin insanlar üzerindeki etkisi bu.
Evet havalar böyle giderse, neden terkedelim Erzurum’u.
Ne ala memleket.