http://www.erzurumyenigun.com/genel/her-12-martta-yeni-bir-yatirim.html
M. Hanifi AKSAKAL
BÜYÜK RİSKLERDEN BÜYÜK KAZANÇLAR SAĞLAMAK…
Biraz Milliyetçilik.. Biraz Muhafazakarlık.. Mayasından katılı Erzurum hamuru kurtuluş mücadelelerinde sıkılan kurşunların bıraktığı yaralara merhem olmuştur her daim…
Bir an bile özgürlüğünden taviz vermeyen Kuvay-i Milliye ruhuna katık olmuştur Erzurum…
Tüm ulusun büyük övgülerine mazhar olan Erzurum’un uzun yıllar ekonomik gelişim gösterememesi hak ettiği noktaya gelmediğine delil değil midir?
Yıllarca Türkiye’nin en variyetli şehirleri arasında yer alan Erzurum’da ne var ki istikrarsız Cumhuriyet hükümetleri yüzünden sermayesini istihdama katma cesaretini gösteremeyen girişimciler günü kurtarmanın hesaplarını yapmak zorunda kaldılar…
Şu an nüfusu 800 bine yaklaşan Erzurum’da sermayesini vadeli hesaplarda saklayıp ehlikeyif olan şehir ahalisinin aksine amacı istihdam oluşturmak şehrin gelişmesine katkı sağlamak isteyen cengaverler var mıdır?
Elbette vardır?
Bir sermaye sahibi için riskler mutlaka göz ardı edilmemelidir…
Kimi sermaye sahipleri için ise büyük riskler büyük kazançlara delalettir…
90’lı yılların sonunda Erzurum’da ortaklık kültürüne en büyük örnek olarak gösterilen Aşkale Çimento Fabrikası’nın dışında 2000’li yıllara kadar hiçbir babayiğit bir Aşkale Çimento örneğini yaşatmadı.
Hani derler ya gökten ne yağdı da yer kabul etmedi…
Bizimki de o hesap…
Şehire kim ne verdi de şehir kabul etmesin…
2002 yılında 25 metrekarelik ofisinde baba mesleğini sürdürmek isteyen Ahmet Metin Karadayı, ailesinin göç edelim baskısına aldırış etmeden Erzurum’a katkı sağlamak hedefini düstur edinip her geçen gün çıtasını yüksek tutan bir Erzurum’lu…
Kavakkapı’nın yağız delikanlısı…
Emsalleri kahvehane köşelerinde pineklerken, o gece gündüz demeden memleket sevdasıyla gençliğinde büyük başarılara imza atmış birisi…
HER 12 MART’TA BİR YATIRIM
Sevgili Okurlarımız her hafta gazeteniz ‘YENİGÜN’de sizlerin beğenisi ile devam ettirdiğimiz ‘PORTRELER’ başlıklı yazı dizimizde sizlere 10 yıllık başarının öyküsünü yayınlıyoruz. Cesaretini ve başarısını memleket aşkından alan Karadayı Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Metin Karadayı ile yaptığımız söyleşide ‘inadına yatırım’ parolasıyla ne kadar büyük işler yapılabileceğini göreceksiniz.
TAŞIN ALTINA ELİMİ KOYDUM
İnsanların kendini anlatması şüphesiz en zor mülakat kısmıdır. Sizi tanımayanlar için kendinizi anlatır mısınız?
Dediğiniz gibi insanın kendini anlatması çok zor. Ahmet Metin Karadayı kimdir dersek bir cümleyle şöyle izah etmek isterim. Taşın altına elini koyan insandır. 1979 doğumluyum iki çocuk babasıyım. Ticarete 2002 yılında atıldım. Babam önceden kooperatif işleri ile uğraşıyordu. 30-40-50 daire yapar teslim ederdi. Baba mesleğinden dolayı bu sektöre aşina olduğum söylenebilir. Babam İzmir’e yerleşip ikamet etme kararı aldı. Ben babamın inşaat sektöründe olduğu yıllarda hırdavat pazarlamacılığı yaparak bölge bölge geziyordum. Daha sonra Hırdavatçılığı bırakıp babamın emektarı olan bir inşaat ustası ile bu işi yapar mıyız yapamaz mıyız diye 40 daire ile işe başladık.
İŞKOLİK OLUŞUM ÖZEL HAYATIMA ETKİ EDİYOR
Bu kadar iş yoğunluğundan ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?
Eve gidemiyorum. Ev hayatımız sıfır. Üç aydır çocuklarımı göremiyorum. 15 tatilde dâhi çocuklarımla bir araya gelemedim. Fırsat bile bulamıyorum ki çocuklarımın yüzlerini göreyim. Çocuklarım okul zamanlarında sistemli oldukları için akşam 9’da yatıyorlar. Çocuklara vakit ayırmaya çalışıyoruz ayıramıyoruz. Onlar kendi hayatlarını idame ettiriyorlar Bunun iyi bir örnek olmadığı kanaatindeyim.
LİSANSLI MİLLİ CİRİTÇİYİM
İş hayatınızın dışında stres atmak için ne yapıyorsunuz?
Çok stresli ortamlardan bazen uzaklaşmak gerekiyor. At binip cirit oynuyorum. Ben Kavak Mahallesi’nde büyüdüm. Çocukluğumda at filan bilmezdim. Hatta ata binmekten korkardım da… Bir gün arkadaşım Yaser, beni atlarla tanıştırdı. O günden sonrada ayrılamadım. Kendime bir at aldım. Binmekte biraz ustalaşınca cirit oynamaya başladım. Halen Ejder Atlı Spor Kulübü’nün lisanslı sporcusu, milli ciritçiyim.
HÜKÜMETİN İSTİKRARI BAŞARIMI KATLADI
11 yıllık süre zarfında Erzurum ekonomisinde adınızdan bahsettirme başarısı gösterdiniz. Bu başarınızda en önemli etken nedir?
2002 yılında başladım bu işlere. Gecemi gündüzümü katarak bu işi öğrenmek için çaba gösterdim. Hızlı büyümemizin sebebi olarak aynı yıl iktidara gelen hükümetimizin istikrarlı oluşunun etken olduğunu söyleyebilirim. Her yerde söylüyoruz eski hükümetler zamanında bir bakıyorsunuz ki demir bir gecede 5 katına çıkıyordu. Bir gecede tüm varlığını kaybeden esnaf arkadaşlarımız oldu. Aslında siyasi istikrar bizi büyüttü diyebilirim.
ÖNCE CESARET SONRA GÜVEN
Baba mesleğini yapıyorsunuz. Onun bunca yıl yapamadığını 10 yıl gibi kısa sürede başarmışsınız. Yalnız hükümetin istikrarının etken olması yeterli mi?
Biraz cesaretin önemli olduğunu söylemek isterim. Halkın güveninin önemini de inkar edemeyiz. Babamızdan para ile gelmedik ama onun ismiyle buralara geldik. Bizim sermayemiz paramız yoktu. Halk ile beraber bu noktaya geldik. Erzurum’da 10 yıla sığdırdığımız çok ciddi işler yaptığımızı söyleyebiliriz.
İŞ AHLAKIMIZI KİMSE SORGULAYAMAZ
İşlerinize nasıl başladınız?
Önce Yıldızkent bölgesinde işe başladık. Vermiş olduğumuz iş sözlerini gününde teslim etmek bizi başarıya götürdü. Genç olmama rağmen çok atılımcıydım. Ben Ticaret Sanayi Odası meclisine 8 sene önce girdim. Lütfü Bey’in kaybettiği seçimde meclise girmiştik. İkinci seçimde biz kazandık ve başkan yardımcılığı görevine getirildim. Erzurum’da hızlı bir şekilde konut hamlesine girdik. 100-150 konutu bir yılda teslim ediyorduk. Benim ilk yola çıkışımdı. Dedim ki rabbim millete faydalı olacaksak bize nasip et dedik. Çok servetimiz olsun isteğinde hiçbir zaman olmadık. Amacımız millete faydalı olmaktı.
GENÇLERİMİZ KAHVEHANE KÖŞELERİNDE ERİYOR!
Genç yaşta büyük sorumluluk almak zor olmuyor mu?
Biz gece lambaları ışığı altında dolaşıp nereleri değerlendirebiliriz,nerede yatırım yapabiliriz diye hesap yapıyorduk. Millet sağda solda kahvehane köşelerinde oyun oynarken biz konut yapımı gecemizi gündüzümüzü birbirine katıyorduk. Bir gün sabah namazında kalktım, Rus pazarında matkap almaya gittim. Bana esnaf o zaman ‘Ya başkanım bizi kurtar bu yerlerden siftah edemez hale geldik’ diye feryat etti. 15 günde oraların yıkımını gerçekleştirip 140 esnafı toplayıp işyerlerini istedikleri tarihte teslim ettik. Masada oturmakla hiç kimsenin ayağına iş gelmez. Sen gideceksin, eksikleri sen göreceksin aksi taktirde başarıyı yakalamak mümkün değil. Rus pazarının orda ki kentsel dönüşümü biz başlattık. Millete güven geldi. Orda ki başarı bizi İmar İskân konutlarına götürdü.
ERZURUM BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR İÇİN SEFERBER OLDUK
Erzurum Büyükşehir Belediyespor yönetiminde de görev aldınız. Takımın gidişatını nasıl buluyorsunuz ?
Erzurum Büyükşehir Belediyespor yönetimine geçtiğimizde de çok haksız eleştirilere maruz kaldık. Bu işlere girerken muhalefete açık olduğumuzu her defasında söyledik. Erzurum Büyükşehir Belediye spora Başkan Ahmet Küçükler’in katkısı inkar edilemez fakat herkesin katkısı oldu bu takıma. Valisinden, bakanına herkes seferber oldu. Bu sene hedefimiz inşallah şampiyonluk. Gidişatımız çok iyi taraftarımızda memnun gözüküyor. Takımın yönetimine geçtiğimizde karar aldık. Dedik ki stil yönetimi olacağız. Ben cebimden 30 bin TL para vermişim yönetime. Tüm yönetici arkadaşlar aynı parayı verip hibe ettiler. Neler neler yaptık. Stadın dışını süsledik. İddaa’dan falan ciddi manada para geliyor. Şu anda kasamızda para var diyebiliriz. Şimdi diyorlar ki Erzurum Büyükşehir Belediyesi niye ismini değiştirmiyor Erzurumspor olarak. Ama bunu demekle olmuyor ki Erzurumspor’un milyonlarca TL borcu var bunların ödenmesi gerekiyor. Şimdilik isim değişikliği gündemimizde yok. İki yıl sonra olur mu bilemem.
AMACIM İSTİHDAMI DAHA DA ARTIRMAK
Bünyenizde kaç kişiyi istihdam ediyorsunuz?
İnşaat sektörüne ilk başladığımda yaklaşık 25 metrekare bir ofisim vardı. 10yıl önce 2 kişi ile yola çıktım . Türkiye genelinde kadrolu olarak grup şirketlerim dâhil olmak üzere 220 tane personelim var. Yaz sezonunda bu sayı ortalama 800-850 kişiye çıkıyor. 12. Aya kadar da onlarla işimizi sürdürüyoruz. Tutturamadığım hedeflerim olmadı. Bu yüzden yeni hedeflerimde istihdamı ikiye katlamayı düşünüyorum.
BANA DELİSİN DEDİLER!
Zirvede olmak nasıl bir duygu?
İnsan faktörüyle yola çıktık. Bu noktadan sonraki planlar daha farklı planlar. Eskiden dağın eteğindeydik. Dağın eteğinde durmak kolay. Ama şimdi zirvede olduğumuz için sert esen rüzgarlar var. Bizim yaptığımız işlerden 20 kat daha büyük olabilirdik. Ama Erzurumlu kendi çocuğuna kendi işadamına sahip çıkmıyor. Öyle gün oluyor ki New City projesinde sorun yaşadık. Biz ne yaptık. İkinci kentsel dönüşüme başladık. Rus Pazarına girdiğimizden büyük dönüşümü başlatmış olduk. Bu işe girdiğimizde ‘Sen delisin bu işler seni bitirir’ dediler. Ama bizim orda ki gayemiz neydi. 450 insanı TOKİ 20 milyon TL verip avutmak isterken ben daire veriyordum. Biz garibanların duasıyla bu yola çıktık. Orda oturan insanların duasıyla ayakta kaldık. Çok zorluklar yaşadık. Psikolojim allak bullak oldu. Varlık içinde yokluk yaşamak buna derler. Bürokratik sorunlar işlerimizi uzatıyordu. Bu uzatmaları biliyorduk fakat öyle dedikodular çıkıyordu ki aklınız şaşar. İmar İskan bloklarının ihale aşaması bizi çok yıprattı.
YEREL MÜTEAHHİTLER CESUR DEĞİL
Türkiye genelinde TOKİ ile işbirliği içinde kentsel dönüşüm yapan belediyeler var. Sizce TOKİ’lerin getirisi var mı Erzurum’a?
TOKİ konutlarının artış göstermesinde yerel müteahhitlerin kusurlu olduğunu düşünüyorum. İmar İskan evlerinin yapım işlerini TOKİ alacaktı. TOKİ girmesin biz alalım dedik bu işi. Buradaki belediye başkanları ben TOKİ’ye verene kadar yerel müteahhide veririm diyorlar. Bizim müteahhitlerin ekipmanlarıyla bu işlere girmeleri gerekiyor. Maalesef girişim yapmak yerine davet bekliyorlar. Müteahhitler gitsinler belediyelere başkanlar adeta yalvarıyor bir tane müteahhit teklif vermiyor. Ne olacak peki elbette ki TOKİ’ye verecek. TOKİ’nin dışarıdan malzeme alması çok normal olarak görüyorum. Bursa’da inşaat yaptım. Giderken Erzurum ekibini götürdüm Bursa’ya. TOKİ’yi yapanda yerel bir müteahhit. İhaleye girip iş yapıyorlar. Mesela 2 bin dairelik iş yapıyorum. Hesap yapıyorum. Bir laminantta 100 TL oynadı mı trilyonlar gidiyor. Fiyatlar önümüze gelir Erzurumlu 1 TL dışarıda ki 90 Kuruş dedi mi elbette ki en düşük rakamdan alırım.
ERZURUM’DA ORTAKLIK BİLİNCİ OLUŞMAMIŞ
İnşaat şirketleri olarak iki yıl önce birleşme kararı alıp büyük bir şirket kurdunuz. Amaç ne idi bu şirketin akıbeti ne oldu?
İki yıl önce Ticaret Sanayi Odası olarak toplandık. Müteahhitler hep bir araya gelelim Aşkale Çimento örneğinde firma kuralım dedik. Bunun adı da inşaat işi olsun Türkiye genelinde iş yapsın dedik. Bayağı kararlıydık. Ne var ki beşinci toplantıda kimseyi bulamadık. Herkes dağıldı. İmar İskanları da beraber düşündük. Belediye başkanlarının da tam desteğini aldık. Sıkıntı, cesaretsiz oluşlarıydı. Onlar az olsun benim olsun hesabı yaptılar. Ortaklık bilinci oluşmamış Erzurum’da. Bu oluşum şehire çok şey kazandıracaktı.
SOĞUK SAVAŞLARA GÖĞÜS GERDİM
İmar İskan Konutlarının ihale sürecinde hakkınızda birçok iddia ortaya atıldı. Bunlar için ne diyeceksiniz?
Hataları su yüzüne çıkarmaktan haz alanlar var. İmar İskân’da 450 aile ev sahibi olacak. Belediyede bizi çekemeyenler var. Ahmet Karadayı İmar İskan evlerine başlarsa müteahhitlerin anası ağlar diyerek soğuk savaşa başladılar. Onların hepsini Allah’a havale ediyorum. Belediyenin parasını yatırmadığım söylendi. Halbuki ihaleyi aldığım gün paraları yatırmaya başladım. Dedikodu yapıyorlar. Tüm dekontlar falan hepsi bende mevcut. 31’inde ihaleyi aldım ertesi gün ödememi yaptım. Biz bu paraları yatırdık toplam 11 milyon TL. Bunu yatırmaya da Erzurum’da yürek ister. Param var. Diyorlar ki Ahmet Karadayı battı. Sen Karadayı’yı sevmeyebilirsin benim bugün 6 firmadan alacağım var. Belediye başkanıyla İmar İskan evlerine girdik. Orda ki inşaat için malzemelerin çoğunu depoma koydum. Parasını ödemişim bir lirada piyasaya borcum yoktur.
İHALE BEDELİNDEN 3 MİLYON TL FAZLA ÖDEME YAPTIM
İddia ettiğiniz dedikodular yüzünden kayıplar yaşadınız mı?
Başlayamadığımız için üretmiş olduğum binayı bile satamaz hale geldim. O yüzden İmar İskana yatırdığım para kadarda zararım oldu. Eleştirilerden dolayı çok zarar ettik. Ben burayı 3.5 milyon TL fazlasıyla belediyeden aldım. Tek başıma ihaleye girdim ikinci adam yoktu. Tek başına giren adam üç milyon TL artırır mı ihalede. Belediye kazansın diye 3,5 milyon TL artırdılar. Yinede razı olduk. İhaleden çıktık hayırlı olsun dedik. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Deniz Gökçen daha sonra beni arayıp ihaleyi iptal ettik dedi. Neymiş evrak eksikmiş. Benden kaynaklı değil kendi bünyelerinde olan bir sorundu. Kendisine sıkıntı olmasın diye kimsenin bilmemesi için rica ettim. Ama ne var 3 gün sonra arıyorlar ihaleniz iptal olmuş doğrumu diye soruyorlar. Ocak ayının 25’inde sürem doluyordu. Son ödeme olarak 25 Ocak’ta 9 milyon TL paramı yatırdım. Bu sefer yine bir dedikodu dediler ki parasını yatıramıyor. Öyle bir şey var mı dekont cebimde bekletiyorum herkesi tatmin etmek için. Bu dedikoduları üretenlerde belediyenin alt kadroları. Alttan alttan piyasa kızıştırıyorlar. Müteahhitler ise parayı yatırmadı deyip muhalefet ettiler.
BABAMIN VASİYETİ SİYASET GİRMEYECEĞİM
Şehrin ekonomisine ve istihdama katkınız inkar edilemez. Kısa sürede elde ettiğiniz büyüme sonrası siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?
Elde ettiğim başarıları görmezden gelerek haksız eleştiriler yapanlar var. Desinler ki Ahmet Karadayı arabanı değiş Şahin marka kullan valla kullanırım gocunmam bundan. Erzurum’da kimsem yok. Babam 6 ay benden küs tuttu neden Erzurum’u bırakıp gelmiyorsun diye. Ama inat ettim şehrimi bırakmadım. Babam bana tembih etti ne yaparsan yap siyasete girme dedi. Bu bizim ailenin kuralıydı. Hiçbir surette siyasete girmedim girmek aklımın ucundan bile geçmez. Geçenlerde sağ olsun arkadaşlar Polis Vakfı Başkanlığını önerdiler ama kabul etmedim. Yalnızca yönetiminde bulunmak bana yeter dedim. Şu an Ticaret Sanayi Odası başkan vekiliyim. Koltuk senin gel başkan ol deseler kesinlikle kabul etmem. Biz o başkanlıklara soyunduğumuz zaman sözümüzü de tutamayız. İşlerimizi daraltmak zorunda kalırız. Bu da büyüme hedefimden saptırır beni.
PUSULA DAHADA BÜYÜYECEK
İnşaat sektöründen sonra hiçte ilginiz olmayan medya sektörüne girdiniz. Nerden icap etti bu sektöre girmek?
Gazetecilerle içli dışlıyız. Bir gün ben bir gazete kursak maliyeti ne olur diye sordum. Gazeteci arkadaşlarım çalışma yapıp maliyeti çıkardılar. Anlık karar ile gazete kurmak istedik. Çok büyük amacımızda yoktu. Sadece en iyisini yapalım dedik. Şu an gazetenin finans işlerine bile karışmıyorum. Sonrasında ortaya çıkan kenetlenme beni mutlu etti. Televizyon işine girmem de tamamen Erzurum’un ihtiyacından kaynaklıydı. AK Parti İl Başkanı Murat Kılıç’ın teklifini değerlendirdim ortak olduk yalnızca adımız var. TV’de hiçbir şeye karışmam. Bölgesel ve ulusal çapta iyi bir gazete hedefindeyiz. Yavaş yavaş emin adımlarla gazetemizi büyütme gayretindeyiz. Benim cebimden bir TL bile para çıkmıyor gazete için. Bana zarar edersin dediler. Ben ticaret adamı olduğum için kazanacağımdan da emindim ve öylede oldu. Gazetemizin benim finansmanıma hiçbir ihtiyacı yoktur.
KONUTLAŞMADA YEŞİL ALANLARA AĞIRLIK VERECEĞİZ
Yıllardan beri batı illerinde kinin aksine Erzurum’da tek tip konutlar yapılıyor. Yeni rezidanslar daha farklı tiplerde konutlar yapılması gerekmez mi?
Benim yaptığım klasik binalarda var tabi. Şu an benim İmar İskan konutlarının olduğu arsada 75 dönüm arazim var. Taban alanı yüzde 22 oldu. Bundan sonraki komple projelerimizde yeşil alana ağırlık vereceğiz. İmar İskânda ki 75 dönüm arazimden 25 dönümünü yeşil alan yapacağız. Dört dörtlük projelerimizle Erzurum’da yeni konut görüntüsü kazandıracağız.
12 MART’TA MOBİLYA FABRİKASINI AÇACAĞIZ
İnşaat, medya sektörlerinden sonra farklı sektörlerde de yatırım düşünüyor musunuz?
Biz ilk olarak inşaat firmasıyla başladık. Şimdi Erzurum’a mobilya fabrikası kuruyoruz. Türkiye’de olmayan makineler bizde var. Birinci organizede yapacağımız fabrikada yarı yarıya fiyatla müteahhitlere satış yapacağız. Mutfak dolabı ve kapı imalatına ağırlık vereceğiz. Daha yeni girdiğimiz bir iş olduğu için 25 kişi çalıştıracağız. Bu işimizin ilk adımı sonraki adımlarda daha ciddi ilerleme kaydedeceğiz. 15-20 güne kadar faaliyete geçireceğiz. Pusula Gazetesini 12 Martta kurduk. O zaman da dedik ki her 12 Mart’ta bir yatırım yapalım. Gelecek yıllarda içerisinde de yatırımlarımız sürecek. 12 Mart’a Mobilya Fabrikamızı hayata geçireceğiz.