Bir milleti millet yapan sadece dini inançları değil, milli kazanımları, gelenekleri ve kültürel değerleridir. Milli bayramlar, Türkiye’nin en önemli birleştirici değeridir. Bu milli günlerimize en üst seviyede sahip çıkmalıyız.
Çünkü Türkiye’yi ayrıcalıklı kılan, kadim devlet geleneğidir.
Günümüzde bu bayramlara gereken önem ne yazık ki verilmiyor. Halkın bir araya geldiği, devleti ve milleti ile gurur duyduğu bayram kutlamaları üstünkörü yapılıyor. Atatürk anıtı önünde siyaset ve bürokrasinin biraya geldiği ancak halkın yer almadığı kısa bir törenle geçiştiriliyor!
Sadece resmi tatil olduğu için o günü hatırlıyoruz!
Büyük hatta!
Çünkü biz devletin varlığını, birliğini önce ailemizden sonra okulumuzda öğrendik. Sadece ders kitaplarında değil, okul sıralarında, bayrağımızı göndere çekerken okuduğumuz istiklal marşında, en önemlisi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda…
Törenlerde bayrağı taşımak için arkadaşlarımızla yarıştığımızda…
Öğretmenimizin bir şiir verip, ‘herkes çalışsın, aranızdan en güzel okuyanı seçip törenlerde bu şiiri okutacağım’ dediği o yarış anında…
Birbirinden afili 23 Nisan kıyafeti giydiğimizde…
Millet olmanın, bize armağan edilen o bayramın şuuruna vardığımızda anlardık, bu vatanın nasıl kurulduğunu ve ne için bu topraklara sahip çıkmamız gerektiğini…
***
Ne yazık ki günümüzde bu milli hassasiyetlerimizi kaybediyoruz. Artık okulların bir çoğunda aynı gün tören yapılmıyor!
Çünkü tatil!
Öğretmenlerimiz tatil yapsın diye programlar bayram sonrasına bırakılıyor!
Okul ismi vermek istemem, emek verip gösterilere hazırlanan öğretmenlerimize ayıp olmasın. İyi niyetle bir şey yapmışlar…
Bayramdan üç ya da dört gün sonra okul adına 23 Nisan gösterileri düzenleniyor. Çocuklar velileri ile töreni izlemeye gidiyor. Tarihler 23 Nisan’ı çoktan geçmiş. Herkes birbirine aynı soruyor; iyi de bugün bayram değil!
El mecbur gidilecek. Birbirinden güzel kıyafetlerle çocuklar podyuma çıkıyor ama bayram gibi değil okul müsameresi gibi…
Tuhaf bir dans gösterisi!
Pop müzik eşliğinde çocuklar podyumda bir oyana bir buyana gidip geliyor. Ruh yok, günün anlam ve önemi zaten yok!
Her sınıf kendi gösterisini yapıyor ama Türkiye’de bu güne kadar gittiği her yarışmada birinci olan Erzurum bar ekibi gösterisi yok!
Kadın bar ekibi gösterisi yok!
Halk oyunlarımızdan eser yok!
Milli bayramımızı anlatan birkaç görsel var ama o ruh yok!
***
Bayram günü çocuklar o anı yaşamak yerine neden evlerine gönderiliyor? Neden dünyada tek çocuk bayramı olan ve tüm dünya çocuklarına armağan edilen bir bayram, bu kadar hafife alınıyor?
Oysa o gün ‘23 Nisan, neşe doluyor insan’ diye başlayan şiirler haykırmalı okul bahçelerinden. Yaşasın 23 Nisan diye bitirilmeli…
Geleceğin teminatı olan çocuklara ümmet olmanın yanı sıra millet olmanın da şuuru aşılanmalı…
Bunu şimdi niye mi yazıyorum, bayram rötarlı kutlanınca yazım da doğal olarak rötarlı oluyor…
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı es geçtik bari 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı gereği gibi kutlayalım…