Son zamanlarda televizyon kanallarında yoğun bir reklamla tanıtılan ballar, vatandaşın aklını fena şekilde karıştırdı. Piyasa fiyatlarının çok altında olması ve yanında çiçek poleni gibi ürünlerin verilmesi, akıllara balın kalitesini getirdi.
Erzurum Arıcılar Birliği Başkanı Taner Bayır, hakiki bal diye vatandaşa sunulan balda, GF 85 denilen nişasta bazlı şekerin olduğunu belirterek, büyük bir tehlike konusunda uyarılarda bulundu.
Sağlık açısında çok ciddi tahriplere neden olduğuna dikkat çeken Bayır, “Televizyonlarda veya cami önlerinde satışı yapılan ballar, hakiki olmamakla birlikte insan sağlığına da zararı olan maddeler içermektedir. RTÜK reklamları önceki gün itibariyle durdurdu ve 155 bin TL bir ceza kesti. Reklam yapanların ellerinde bakanlığın üretim izni olduğu için izinleri var. Fakat bakanlık yetkilileri daha sonra bakanlık, ‘Raftaki bal ile kargodan gelen ürün birbirini tutmuyor’ bu şeklinde açıklama geldi. Yani mısırdan elde edilmiş GF 85 dediğimiz nişasta bazlı şeker mevcut. Buda insan sağlığı açısından çok ciddi manada sıkıntı olduğunu bilim adamları söylemektedir. Bağırsaklarda hazmetme ve diyabet ve kolestrol hastaları içinde büyük bir tehlike oluşturuyor. Cami önlerinde satılan 3 kilosu bu fiyata olan ürünleri tercih etmemeliler. Balla alakası yok. Net ifadelerle söylüyorum. Çünkü geçmişte yakalattık ve bal olmadığı ortaya çıktığını gördük. Alo 174 gıda hattına ihbarda bulunabilirler. Raflardaki etiketli ürünler tercih edilmeli. Erzurum’un yerli markalarını tercih etmeleri bizim içinde çok önemli” şeklinde konuştu.
“Televizyon reklamları bir yerde iyi oldu”
Televizyonlarda yapılan reklamların balın tanıtımı için iyi olduğuna dikkat çeken Erzurum Arıcılar Birliği Başkanı Taner Bayır, balın reklamının çok geniş kapsamlı yaptırıldığını söyledi.
Satışlarda iyi bir etki olduğunu vurgulayan Bayır, “Televizyon reklamları bir yerde işimize de yaradı. Tabi belli bir noktaya kadar. Üreticilerin elinde bal kalmadı. Tümü satıldı ve bal böylelikle tanıtılmış oldu. İyi tarafı bu. Fakat son zamanlarda Türkiye’deki ürün bitince bazı fırsatçılar yine bunu fırsat bilerek İran’dan gelen sahte ürünleri piyasaya sürmeye çalıştılar. Tarım Bakanlığı buna el koydu. Reklamlarla ilgili RTÜK’de bu programları sonlandırdı. Çünkü artık tanıtımdan geçildi şarlatanlık yapılmaya başlandı. Her kanalda bal. İnsanları yanıltıyorlar, pazarlayıcılar gibi ‘gel vatandaş 4 tanesi yüz lira’ oldu. Pazarlayıcıların korkunç bir kar maliyetleri oldu. 3 kiloyu 100 liraya sattılar. Satışları düştü tabii ki. Tarım bakanlığı ve Sanayi Ticaret Bakanlığı işe el atarsa, üreticiye bir lira artması bile bize ciddi bir rakamdır. Dolayısıyla market raflarındaki korkunç kâr maliyetleri biraz aşağı çekilirse, tüketici de bunu çok rahatlıkla tüketebilir. Tabana yayılmış olacak” dedi.
“İşte satış fiyatları”
Balın kilosunun üreticiden çok düşük bir fiyata alındığına vurgu yapan Erzurum Arıcılar Birliği Başkanı Taner Bayır, şöyle konuştu:
“Türkiye Arıcılar Birliği Merkezi Ankara’da ve 80 ilde örgütümüz var. Birliğimizin yapmış olduğu araştırmada, bir kilo balın maliyeti 6 TL’dir. Dolayısıyla profesyonel bir arıcı, bölgelere göre 6 ila 7 TL arasında balı veriyor. Paketleyiciye 8 TL, kavanoz paketleyicisi ise 10 liradan alıyor. Yine buna bağlı olarak, ulusal anlamda paketleme yapan firmaların satış fiyatları asgari 11 lira 40 kuruşa mal oluyor. Marketlerde ise bu rakam 20 ila 25 lira arasında satılıyor. Büyük marketler böylelikle korkunç bir kâr ortaya koymuş oluyor. Market raf bedelleri var, yeni şube eleman destekleme derken, fiyatla çok yükseliyor. Ama üreticiye 6-7 liradan paketleyiciye ulaşınca rakam 11 lira 40 kuruş oluyor. Geriye kalan kar pazarlayıcılara kalıyor.”