Doğu Anadolu Bölgesi insanının hemen hemen hepsi DAP Projesinden mutlaka haberdardır. 90’lı yıllarda ERVAK tarafından hazırlanan ve bugüne kadar başa gelen bir çok hükümete sunulan bir projeydi. Projenin modeli daha önce Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde uygulanan GAP’ın bir benzeri niteliğindeydi. Bir dönem ciddi kamuoyu oluşturulsa da ne siyasi nede iktisadi yapımız bu projenin hayata geçmesine yetmedi ve rafa kalktı. Ancak AK Parti hükümetinin çıkardığı kanun hükmünde kararname ile Kalkınma Bakanlığı tarafından kurulan 3 ayrı kurumdan sadeci biri olan Doğu Anadolu Kalkınma İdaresi Başkanlığı 14 ile umut oldu. Peki nasıl bir kurumdur DAP ve bölgedeki rolü nedir? Bu hafta DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Adnan Demir’e konuk olduk. Kamuoyunun merak ettiği bu kurumu DAP’ın bu bölgedeki en etkili ismine sorduk.
DAP nedir ne iş yapar?
(Önce hafif gülümsüyor) Evet bu sorularla sık sık karşılaşıyoruz. Hemen şunu belirtmem gerekiyor. Biz kimseye para vermiyoruz. Biz 14 ilde devlet yatırımlarını belirleyen, yöneten ve denetleyen bir kurumuz. Yani resmi bir kurumuz ve proje alıp para falan vermiyoruz. DAP, kalkınma projelerinin uygulandığı illerdeki yatırımların gerektirdiği araştırma, planlama, programlama, projelendirme, izleme, değerlendirme ve koordinasyon hizmetlerinin yerine getirilmesi suretiyle bu projelerin kapsadığı bölgelerin kalkınmasını hızlandırmak üzere, Kalkınma Bakanlığına bağlı tüzel kişiliğe sahip bir kuruluştur.
DAP ‘ın işlevi oldukça geniştir. Hükümetin kanun hükmünde kararnamesi ile 3 ayrı kurum oluşturuldu. Konya havzası için KOP Kalkınma idaresi, Kuzeydoğu Anadolu için DOKAP, Doğu Anadolu için DAP Kalkınma İdaresi Başkanlığı kuruldu. Buradaki amaç bu bölgelerin geri kalmışlık sorununu aşıp daha fazla istihdam yaratmak ve kamu yatırımlarını doğru yönlendirip hız kazandırmaktır. DAP’ın hizmet alanı diğer bölgelere göre biraz daha fazla. Önceleri 16 ili kapsıyordu, içinde Gümüşhane ve Bayburt’ta vardı. Ancak bölge olarak orası Doğu Karadeniz olduğu için bizden alınıp DOKAP’a verildi. Biz şuanda 14 ile hizmet veriyoruz. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın görevleri arasında bölgenin kalkınmasının hızlandırılması amacıyla ilgili kurum ve kuruluşların proje ve faaliyetlerinin uyum ve bütünlük içinde yürütülmesini sağlayacak eylem planları hazırlamak, bunların uygulanmasını koordine etmek ve izlemek de var.
Şu an elinizde bölgenin kalkınmasına yönelik bir proje ya da eylem planı var mı?
Elbette var. Fakat şunu öncelikle belirtmeliyim ki, bölgeler arasında beklide en geri kalmış bölgede faaliyet göstereceğiz. Kurumumuz hala yeni yapılanmaya çalışan bir kuruluş ama biz vakit kaybetmemek için işe erken başladık. Daha önceleri hazırlanan ancak bir sebeple sonuca gidilemeyen projeleri tekrar istedik. Özel İdare ve valiliklerden proje aldığımız için elimize tam 328 proje ulaştı. Bu projeler incelendi. Her şeyden önce bizim 10 ayrı değerlendirme kriterlerimiz var. Bunlara uyup uymadığı gözden geçirildi ve önceliğine bakıldı. Bizimde tespitlerimiz ile bir taslak Kalkınma Eylem Planı hazırladık. Şubat ayı gibi bu Eylem Planı’nı bakanlığa ulaştırdık. Eylem Planı üzerinde bir takım revizeler yaptık. Plan şu an Kalkınma Bakanlığı Bölgesel Gelişme Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü’nde. Sektörlere göre projeler değerlendirilecek. Zaten bu konularla ilgili kişiler bu projelerin birçoğunu biliyor. Proje havuzunda bunları görebiliyorlar.
Eyle planında ilk etapta kaç proje var?
Taslak Eylem Planı’nda 5 ayrı gelişme ekseninde 40 projeye yer verdik. Bunlar arasında bazı yarım kalmış ve bitirilememiş projeler de var. Biz bu planı hazırlarken il bazında kamu, kurum yetkililerinin de bulunduğu bazı toplantılar yaptık. Birçok ilde katılım gerçekten çok az oldu. Net olmamakla birlikte bölge milletvekilleri ile bir toplantı yapıp Eylem Planı’nı anlatmak istiyoruz, belki o zaman daha iyi anlaşılmış olacağız. Eylem Planı büyük bir titizlikle hazırlandı. DAP’ta hayvancılık, eğitim, sağlık, tarım sektörleri var. Bölgenin turizm potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmek, yeni enerji kaynakları ve madenleri geliştirmek amaçlanıyor. Girişimciliği desteklemek de yine idaremizin amaçları arasındadır. DAP Eylem Planı’nda; tarım, hayvancılık ve kırsal alanda yapısal dönüşümün temelleri güçlendirilecektir. Beşeri ve sosyal sermayenin gelişimi desteklenecek, kurumsal kapasiteler artırılacaktır. İşletmelerin rekabet gücü artırılacaktır. Fiziki altyapı iyileştirilecektir. Tarımsal altyapının iyileştirilmesi sağlanacaktır. Tarımsal üretimde verimlilik ve katma değer artırılacaktır. Tarımsal işletmeler geliştirilerek tarımda örgütlenme kapasitesi ve sanayi ile entegrasyonu güçlendirilecektir. Kırsal alanda ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi sağlanacaktır. Yani özetle okul yaptırılması, sağlık ocağı, köy yolu, baraj yapımı, aklınıza kamu yatırımı anlamında ne geliyorsa bunların yaptırılması ve takibini biz yapacağız.
Şu ana kadar bakanlıktan geçen bir proje oldu mu Eylem Planı dışında?
Bölgelerde yaptığımız toplantılarda ve proje isteğimiz Özel İdare ve valiliklerden gelen projelerde, öncelikle yapılması gereken işin evvel emirde hayvancılık olduğunu belirttiler. Hayvancılık denince tabii ki önceliği yem bitkileri alıyor. 1994 yılından beri daha önce yapılan ancak terör nedeniyle devletin giremediği yerler vardı. Çözüm süreci ile birlikte bir rahatlama oldu. Bakanlığımız cazibe merkezleri ile sulamayı destekleme kararı aldı. Bu konuda proje çok ama biz etüdü yapılanları belirledik. Eskiden çiftçinin biriken elektrik borçları affedilebiliyordu. Ama elektrik özelleştirildi, vatandaş zor durumda kaldı. Bu nedenle fazla gideri bulunmayan cazibeli sulama belirlendi. Geçen yıl yaşanan yem sıkıntısını sizlerde iyi biliyorsunuz. Bu yılda aynı kaderi yaşamamak için yeni bir başlık altında cazibe sulama projesini bakanlığa sunduk. Proje tamamlandı ve finanse edildi. Kısa süre önce 51.5 bin lirayı Özel İdare Müdürlüklerine gönderdik.
Hayvancılık konusunda üniversitelerin Ziraat Fakülteleri’nden yararlanacak mısınız?
Bizim için sulama projesinin hemen ardından önemini kazanan ikinci sektör hayvancılıktır. Bu konuda tabii ki üniversiteler olmazsa olmazımızdır. Türkiye’de en fazla bütçeye sahip kuruluşlar üniversitelerdir. Bölgemizde 14 üniversite içinde ancak 7 üniversitenin ziraat ve veterinerlik fakültesi bulunuyor. Birinde ziraat var diğerinde veterinerlik fakültesi var. Biz bu 7 üniversitenin fakülte yetkililerini Erzurum’a çağırıp görüştük. ‘Bölgede bu konuda en bilgili sizlersiniz. Hem teorik hem pratik imkanınız var’ dedik. Bölgedeki çiftçi ve besicilerine eğitim verelim istedik. Ama gördük ki üniversiteler bu işleri yeteri kadar önemsememiş. Mesela Erzurum Atatürk Üniversitesi en eski üniversitelerden biri. Ziraat Fakültesi’nin serası 45 yıllık bir sera. Şimdi bu serada siz çiftçiye hangi teknolojiyi anlatacaksınız. Üniversiteler şu an eksiklerini belirleyip süratle bunu giderecekler. Bizde Çiftçi Eğitim Merkezleri kuracağız. Her üniversite 5 yıl boyunca 2’şer gün olmak üzere çiftçi eğitim programı yapacak. Malzemeleri ve bütçelerini DAP karşılayacak. Çitçilerin yol, yemek ve konaklama bütçesini bizden alacaklar. Bu iş için 7.8 milyon lira bütçe aktarımı yapacağız. Mademki bu bölgenin en önemli geçim kaynağı hayvancılıktır o zaman her türlü destek verilmelidir.
DAP İdaresi Başkanlığı olarak aslında siz Ankara ile 14 il arasında köprü olacaksınız?
Evet; tam açılımı bu. Bizim hazırladığımız projeler Ankara’nın üzerini çizeceği projeler olmayacak. Proje bakanlığın yetkili kurumlarında incelendikten sonra önce Bölgesel Gelişim Kurulu’nda ele alınacak. Bu kurulda Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı ve yetkilileri bulunacak. Buradan geçen proje son olarak Bölgesel Gelişim Yüksek Kurulu’nda ele alınacak. Başbakanın başkanlığında, bakanların bulunduğu bir kurul burası. (Devreye giriyorum)
Yani bir anlamda Bakanlar Kurulu
Evet doğru. Bu kuruldan çıkan karar bağlayıcıdır. Ve yatırıma göre kaynak aktarımı sağlanacaktır. Yani köprü için gelen para sağlık ocağı için kullanılamayacak artık. Önceden yatırımın adı konulduğu için bütçe tam olarak o yatırıma aktırılacak, takipçisi de yine biz olacağız. Tabi bizim kasamızda da paramız olacak. Eğer çok miktarda değil ise yatırım çalışma aşamasında paraya ihtiyaç duyarsa, bizde finanse edebileceğiz.
Kaç yıl sonra biz kalkınmış iller göreceğiz, bunun adı 10 yıl mı 15 yıl mı?
Hiç o kadar uzağa gitmeyin. Bazı sıkıntılı bölgeler var. Eğer çözüm süreci başarılı olursa çok kısa sürede Doğu’ da, Batı standartlarını yakalamış hale gelebilecek. Zira ön görülen yatırımlar ciddi bütçeli yatırımlardır. Bir projeye başlanıldığı an süresi ne kadar ise o sürede tamamlanacak. Bizim koordinemiz ve denetleme mekanizmamız her daim olacaktır. Biz bu yatırımların takipçisi olacağız. Belki Ankara’da kalacağız ama amaç; çok kısa sürede geri kalmışlık düzeyinden çıkmak ve refah seviyesine ulaşmaktır.
DAP’IN görevini, amacını ve yapacaklarını kısaca özetleyen Ahmet Demir ile sohbetimiz böyle şekillendi. Öyle görünüyor ki, değişen Türkiye’de tüm kamu yatırımları bundan böyle bu tür kurumlar üzerinden yapılacak. DAP, DOKAP, KOP İdaresi Başkanlıkları başta o illerdeki valilerin ve yatırımlar için iş takibi yapan milletvekillerin yükünü tamamen almış olacak. Sistemin nasıl işleyeceğini hepimiz bekleyip göreceğiz. Tek gerçek, kısmen kalkınmak için 5 yıllık bir vadeye ihtiyacın olduğudur. Yeter ki yatırım gelsin bu kadar yıl bekleyen Anadolu insanı 5 yıl daha bekler, 10 yıl da…