Bir gün 35 kişi,

Ertesi gün 12 kişi…

İki günde 42 kişi trafik teröründe yaralandı.

Ölümden dönüler,

Ağır darbe alanlar oldu.

*

Klasik bir ifade oldu artık,

Gerçi söyleye söyleye de hükmü kalmadı ya.

‘Kim tedbir alacak’ diye.

Bu halk otobüslerin, minibüslerin çılgınca hareketlerine,

Vurdum duymaz tavırlarına,

Kural kanun dinlemezliklerine,

Dur durak bilmeyen sürüşlerine,

Kırmızı ışık dahil trafik ihlallerine kim dur diyecek?

*

Defalarca yazıldı, çizildi.

Özellikle yerel medyada halk otobüslerinin kaide ve kural tanımayan seyirleri yine çokça

dile getirildi.

Yetkililerin konuyla ilgili dikkatleri çekildi.

Ama bakıyoruz ki hiçbir değişiklik yok.

‘Aynı tas, aynı hamam’

Peki neden Erzurum’da bu trafik terörünün önüne geçilemiyor?

Neden çözüm olmuyor?

Yetkililer mi pasif kalıyor?

Yoksa güçleri mi yetmiyor?

Yoksa yasalar mı yetersiz?

Yoksa ‘Ahbap-çavuş ilişkisi mi söz konusu?

Hangisi?

*

Bir soru daha geldi aklıma,

Bu trafik canavarları trafik kaide ve kurallarına uysalardı bu kazlar meydana gelir miydi?

Bence gelmezdi.

Neden mi?

Süratli olmasaydılar önüne çıkan yayaya çarpmamak için direksiyon hakimiyetini sürücü kaybedebilir miydi?

Hepimiz trafikteyiz ve hepimiz araç kullanıyoruz.

Şimdi size soruyorum,

Hemen hemen herkes bu halk otobüs ve minibüslerin trafikteki davranışlardan rahatsız olmuyor mu?

Bir anda yolcu almak için yolun tam ortasında veya hangi noktada olursa olsun durmuyorlar mı?

Kırmızı ışık ihlalleri yapmıyorlar mı?

Süratli araç kullanmıyorlar mı?

MOBESE denen kameralar görmüyor mu bunları?

Cep telefonu ile konuşan özel bir aracın sürücüsüne MOBESE’den görüp ceza yazanlar,

Bu araçların vurdum duymaz tavırlarını neden göremiyorlar?

Erzurum’un koşulsuz sevgisine karşılık verilmeli

Niçin tedbir alınamıyor?

Neden caydırıcı önlemlere gidilmiyor?

Bu soruların cevabını şöyle bir babayiğit çıkıp ta verebilirse çok sevineceğim.

*

Mutlaka aralarında trafik kurallarına riayet ederek seyreden sürücüler vardır.

Ama ne yazık ki onların sayıları maalesef az.

Ve hatta göze çarpmayacak kadar…

*

Halk otobüslerinin dernekleri var.

Dernek yetkilileri arada bir bu sürücüleri eğitimden geçirmiyor değil.

Onlarda yeterli olamıyorlar.

Bir türlü eğitilemiyorlar…

*

Bu konu çok önemli.

Kulak ardı edilecek bir konu değil.

Zira insan hayatı söz konusu.

Bugün bize, yarın size zararı olabilir.

Ya yaya olarak bunların hışmına uğrarsınız, ya da bu araçların içerisinde kaza geçirirsiniz.

Bu nedenle bu konun üzerine yatılmaması gerekir.

*

Tabi sadece suçu bu sürücülere de yüklemek yanlış.

Burada vatandaşında suçu yok değil.

Durdurun bu araçları, bakın içlerine..

İstif olmuş insan yığını görürsünüz.

Arkadaş bu araçların koltuk sayısı, kapasitesi belli.

Neden ayakta biniyorsunuz?

Sürücüler zorla mı bindiriyor?

Yoksa tüfek zorumu kullanıyorlar(!)

Aracın kapasitesinin üzerinde yolcu almak nasıl suçsa,

O kalabalığı oluşturan vatandaşta o kadar suçlu bence.

*

Yapılacak şu;

Erzurum Büyükşehir…

Büyükşehir’de yaşamanın kaide ve kuralları var.

Herkes,

Vatandaşından sürücüsüne,

İdarecisinden, yetkilisine kadar ama herkes koyulan o kaide ve kurala uymak zorunda.

Zira, Erzurum yol geçen hanı değil…

Ve yaza yaza,

Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti arkadaş…